Kocaeli’nin Körfez ilçesinde Güney Mahallesi Adnan Caddesi üzerinde faaliyet gösteren bir işletmede, Ramazan Bayramı’nın ilk dört günü olan 30-31 Mart ve 1-2 Nisan tarihlerinde, yaklaşık 999 kişi ciddi şekilde zehirlenerek hastanelere kaldırılmıştı. Bu olayın ardından, yetkililer tarafından gerçekleştirilen detaylı incelemelerde, işletmeden alınan tavuk döner örnekleri üzerinde yapılan mikrobiolojik analizler sonuçsuz kalmış olsa da, numunelerin Türk Gıda Kodeksi Mikrobiyolojik Kriterler Yönetmeliği’ne uygun olmadığı ve bakteriyolojik açıdan riskli olduğu tespit edilmiştir. Olayın büyüklüğü ve halk sağlığına olan etkisi nedeniyle, işletme kapatılmış ve sahibi Emrah T. ile döner ustası Kamil Y. tutuklanmışlardır.
Olayın Detayları ve Zehirlenme Verileri
İddianameye göre, tavuk dönerden etkilenen toplam 999 kişinin hastaneye başvurmasıyla olay geniş yankı uyandırmış ve bu kişilerden 341’i doğrudan kolluk birimine ve cumhuriyet savcılığına şikayette bulunmuştur. Ayrıca, toplamda 287 kişi olayla ilgili resmi şikayetlerini iletmiş ve bu durum, halk sağlığı açısından önemli bir kayıptır. İşletmenin sorumluları, satışa sundukları tavuk dönerlerin ana hammaddesi olan tavuk etlerini, damga markasıyla bilinen Damla Piliç firmasından temin etmişlerdir. Bu etler, toplu halde soslanıp, bayram öncesinde, yani 29 Mart’ta hazırlanmaya başlanmış ve son kullanma tarihleri 3 Nisan olmasına rağmen, uygulamada 30-31 Mart ve 1-2 Nisan tarihlerinde satışa sunulmuştur.
Gıda Güvenliği ve Analiz Sonuçları
Gıda denetimleri sırasında alınan numuneler, Kocaeli Gıda Kontrol Laboratuvarı’nda detaylı analizlere tabi tutulmuş ve bakteriyolojik açıdan Bacillus cereus, koagülaz pozitif staphylococcus, Listeria monocytogenes ve Salmonella spp. gibi ciddi mikroorganizmalar tespit edilmiştir. Bu bakterilerin, Türk Gıda Kodeksi Mikrobiyolojik Kriterler Yönetmeliği’ne göre uygunsuz olduğu ve halk sağlığını tehdit ettiği ortaya konmuştur. Ayrıca, uzman bilirkişi raporlarına göre, bu olayın bayram dönemine denk gelmesiyle, tavukların önceden alınması ve soslanması sürecinde 2-3 gün boyunca uygun olmayan koşullarda bekletilmesi hijyen açısından büyük bir risk oluşturmuştur. Bu durum, bakterilerin üremesine ve ciddi gıda zehirlenmelerine neden olmuştur.
Hastalık ve Mağdurların Durumu
Zehrlenmeler sonucu hastaneye kaldırılan mağdurların büyük bir kısmı, kısa sürede sağlıklarını toparlarken, bazı kişiler, özellikle durumları ağır olanlar, uzun süre yoğun bakım ve izole odalarda tedavi görmek zorunda kalmıştır. Bunlardan Birsel Akkol, bayramın üçüncü günü kızını da yanına alarak döner yedikten sonra, ciddi sancılar ve halsizlik şikayetleriyle 2 gün yoğun bakımda kalmış ve toplam 12 gün boyunca iş hayatına dönememiştir. Semanur Gözüm ise, bayramın ilk gününde arkadaşlarıyla yediği dönerden sonra kusma, ishal ve yüksek ateş şikayetleriyle 3 gün yoğun bakım ve 12 gün izolasyon odasında tedavi görmüş, psikolojik olarak da büyük hasar yaşamıştır. Bu mağdurların sağlık durumları, olayın ciddiyetini gözler önüne sermekte ve halk sağlığı açısından uyarıcı olmaktadır.
Sanıkların Savunmaları ve Mahkeme Süreci
İşletme sahibi Emrah T., yaptığı ilk savunmada, bayram döneminde kapalı olduklarını, sadece Arefe günü gelen siparişleri kullandıklarını ve ürünlerin günlük tüketime uygun olduğunu iddia etmiş, gönderici firmanın sorunlu olabileceğini öne sürmüştür. Ayrıca, ürünlerin son kullanma tarihlerinin 10 gün olduğunu ve kasıtlı bir hata olmadığını belirtmiştir. Döner ustası Kamil Y. ise, ürünleri günlük olarak hazırladıklarını ve hijyen kurallarına uygun çalıştıklarını, bakterilerin sorumlusunun kendilerden bağımsız olarak gelen ürünler olduğunu savunmuştur. Sanıkların avukatları ise, denetimlerde hijyen ve son kullanım tarihlerinin uygun olduğunu, herhangi bir kasıt veya ihmalin bulunmadığını ve tutukluluğun kaldırılması gerektiğini dile getirmiştir.
Mağdurların Yaşadıkları ve Dava Süreci
Mağdurlardan, özellikle ağır durumda olanlar, olay sonrası yaşam kalitelerinde ciddi düşüşler yaşamışlardır. Birsel Akkol, bayramın üçüncü günü yediği tavuk dönerden sonra şiddetli sancılar ve mide bulantısı ile 2 gün yoğun bakımda kalmış, 12 gün boyunca işe dönememiştir. Semanur Gözüm ise, bayram ilk gününde yediği dönerden sonra kusma ve ateş şikayetleriyle 3 gün yoğun bakım ve 12 gün izolasyon odasında tedavi görmüş, psikolojik açıdan da büyük zararlar yaşamıştır. Mahkeme, sanıkların tutukluluk halinin devamına karar vererek duruşmayı ertelemiş ve adaletin sağlanması adına sürecin takip edilmesi gerektiğini vurgulamıştır.
