Milliyet Gazetesi köşe yazarı Zafer Şahin’in sosyal medya paylaşımlarında faturalarını ortaya koymasıyla başlayan tartışma, günlük yaşamın ayrıntılarında saklı rakamları da gün yüzüne çıkardı. Doğalgaz: 197 TL (yaz mevsiminde normal görünüyor), Elektrik: 710 TL (aile kalabalığı olmamasına rağmen yüksek), Su: 1128 TL (yine de dikkat çekici bir maliyet). Bu rakamlar Ankara’daki yaşam koşullarıyla ilişkilendirilirken, yazarın belirtmesiyle birlikte “faturalarla ilgili rakamlarda bir terslik var mı?” sorusu gündeme geldi.
İletişimdeki bu karşılaştırmayı kendi evim üzerinden anlamaya çalıştım. 6 kişilik bir aile olmamıza rağmen evde 5 kişi yaşıyor ve 3+1 odalı bir evde yaşıyoruz. Evimizde klima ve çamaşır kurutma makinesi yok; diğer temel cihazlar ise mevcut. Buzdolabı ile birlikte derin dondurucu da bulunuyor. Fakat bu dönemde evde 4 kişi yaklaşık 10 gün kadar yoktu; fatura döneminde kullanımın daha yoğun olduğunu söyleyebilirim. Buna rağmen Doğalgaz: 34 gün için 205 TL, Elektrik: 34 gün için 648 TL, Su: 31 gün için 376 TL olarak kayda geçti. Su fiyatını Ankara için nispeten ucuz bulsam da, bu farkın nasıl ortaya çıktığını anlamak gerekiyor.
İlginç bir ayrıntı: 5 kişi evde olmadığında elektrik tüketimi Zafer Şahin ile paralel gelmişken, su faturası yaklaşık olarak 3 kat fark göstermiş durumda. Elektrik ve doğalgaz için benzer tüketim seviyeleri söz konusu olsa da su faturasında bu kadar fark nasıl oluştu?
Bu bağlamda aynı döneme ait telefon giderleri tartışmanın merkezinde. Evdeki herkesin telefonu var ve ben çoğu aylık olarak yaklaşık 2000 TL’ye yakın bir bütçe ayırıyorum. Elektrik ve suyun toplamından daha ağır bir yük olarak görülen bu telefon giderleri, bütçe dengesini önemli ölçüde etkiliyor. İnternet ve diğer abonelikler bu hesaplamaya dahil değil.
Yolculuk ve yemek hikayeleri de bu bütçe gündeminin yanında dikkat çekiyor. Bafra Pidesiyle başlayan kısa bir Karadeniz turunda, Samsun-Sinop arasındaki rotada lezzetler ve maliyetler dengesi deneyimlendi. Bafra Pidesi’nin incecik ve çıtır kıvamıyla öne çıkan kapalı kıymalı pidesi 240 TL’den sunuldu. Dondurma konusunda ise manda sütünden üretildiğini öğrendiğimiz ama damak tadına göre özel bir tercih olarak algılanan Aldığı lezzet beklentileri karşılamadı; bir topun maliyeti yaklaşık 40 TL olarak not alındı.
Sonuç olarak, faturalar ve günlük harcamalar arasındaki ilişkiyi anlamak için tek bir rakama güvenmemek gerektiği ortaya çıkıyor. Fatura kalemleri arasında net bir denge kurabilmek için ev içi kullanım detaylarını ve dış etkileri dikkate almak önemli. Sizlerin de kendi faturalarınız ve bütçe dengeleriniz hakkında düşüncelerinizi paylaşmanız bu konudaki farkındalığı artıracaktır.

