Bir grup tarafından Kocaeli’nde Diyanet İşleri Başkanlığı’nın hutbelerine yapılan eleştiri ve suç duyurusu süreci, toplumun dinî değerlerini ve kurumun görev alanını hedef alan bir tartışmaya dönüştü. Fıngaloğlu’nun açıklamasında, Anayasa ve yasalar çerçevesinde görev yapan Diyanetin, toplumun dinî ihtiyaçlarını karşılamaya yönelik asli sorumluluğunu vurgulayan ifadeler öne çıkıyor.
Hutbelerde dile getirilen düşünceler, İslam’ın temel öğretilerine ve uzun yıllardır kabul görmüş dinî ölçütlere dayandırılır. Bazı çevrelerin bu hükümleri “kadın karşıtlığı” veya “eşitlik ihlali” biçiminde çarpıtma çabaları ise gerçeği yansıtmamaktadır.
Yanıt olarak, kanun değişikliği iddiası veya cezai yaptırım öngören bir değişiklik olmadığını belirten bir açıklama yapıldı. Hutbelerde hatırlatılan hususlar, Müslüman toplumun inanç değerlerine yönelik bilgilendirme niteliğindedir ve hukuki sınırlar içinde değerlendirilir.
Bugün kadın cinayetleri ve kadına yönelik şiddet gibi sorunların kaynağının Diyanet’in hutbeleri değil, dinî değerlerin hayattan koparılmasına karşı konulması gerektiği düşüncesinin zayıflaması olduğu vurgulanıyor. İslam, kadını hem anne, hem eş, hem de birey olarak en değerli konumda görmekte ve adalet ile sorumluluk dengesini tesis etmektedir.
İnançların hedef alınması yönündeki yaklaşımlar, Kocaeli Kadın Platformu ve başka illerdeki bazı grupların, dinî inançları susturma ve toplumun dini bilgisini kısıtlama amacını taşıdığı gerekçesiyle eleştiriliyor. Hiç kimsenin halkın dinini öğrenme, yaşama ve buna göre nasihat alma hakkı kısıtlanamaz.
Sonuç olarak, Diyanet hutbeleri, milletin asırlardır sahip çıktığı değerleri yansıtma görevini sürdürmeye devam edecektir. Bizler de bu değerleri her zaman savunmayı sürdüreceğiz.
