Aster-İş Kitabı, 1975-1980 yılları arasında işçi hakları mücadelesinin destanı niteliğinde. Gölcük Tersanesi’nde ve Türkiye’nin çeşitli askeri işyerlerinde çalışan işçilerin, “Asker Değil İşçiyiz!” sloganıyla başlattığı önemli sendikacılık mücadelesini gözler önüne seriyor. Aster-İş Sendikası, bu dönemde çalışanların hakları için bir araya gelirken, demokrasi, hak arama ve dayanışma ilkesini benimsemiştir. Kitabın içeriği, aynı zamanda Türk Harb-İş Sendikası’ndaki değişimleri ve emek mücadelesinin evrimini belgeliyor. 21 Aralık’ta yapılacak tanıtım toplantısı, bu önemli tarihsel sürecin bir parçası olarak birlik, beraberlik ve mücadele ruhunu yeniden canlandıracak.
Aster-İş, 1975-1980 dönemindeki işçi hareketinin önemli bir temsilcisi olarak öne çıkıyor. Bu kitap, askeri işyerlerinde gerçekleşen sendikacılık mücadelesini ve işçilerin hak arama çabalarını ön plana çıkarıyor. “Asker Değil İşçiyiz!” söylemiyle, işçilerin askeri yasalarla cezalandırılmasına karşı durmayı hedefleyen Aster-İş, yılmadan ilerleyen bir mücadele örneği sergiliyor. Ayrıca, Gölcük’deki askeri tersanede cetvel olarak işçilikle sendikacılığın kesiştiği noktaları anlatırken, Türk Harb-İş değişiminin arka planında yaşananları da gün yüzüne çıkarıyor. Bu kitaptaki belge ve tanıklıklar, işçi sınıfının tarihinde önemli izler bırakırken, günümüzdeki mücadelelerin de kaynakçası niteliğinde.
Aster-İş Sendikası ve Sendikacılık Mücadelesi
Aster-İş Sendikası, 1975-1980 döneminde önemli bir sendikal mücadele örneği sergileyerek işçilerin haklarını savunma konusundaki kararlılığı ile tanındı. 1970’lerin sonlarında, Gölcük Tersanesi’nde çalışan işçilerin yaşam koşullarını iyileştirmek için yürüttüğü girişimler, sendikacılığın toplumsal gücünü gözler önüne serdi. Özellikle “Asker Değil İşçiyiz!” sloganıyla, işçilerin askeri bir otorite tarafından ceza yasalarına tabi tutulmasına itiraz eden Aster-İş, işçi sınıfı mücadelesinde öncülük yapmıştır.
Aster-İş, sadece bir sendika olmanın ötesinde, işçilerin toplumsal ve ekonomik haklarını savunan bir hareket olarak öne çıkmıştır. Bu süreç, Türk Harb-İş’e de farklı bir perspektif kazandırmış ve sendikacılıkta değişim rüzgarlarını tetiklemiştir. Sendikacılık mücadelesinin demokratik ilkeleri doğrultusunda, işçilerin bir araya gelerek hak arama mücadelesi vermesi, Aster-İş’in mirası olarak günümüze taşınmıştır.
