1928 yılında Bursa Ulus Pastanesi’nde Rasim Öztat, el becerisiyle özel bir pasta geliştirdi ve iş yerine damgasını vurdu. Dört katlı yapısı nedeniyle “Marşal” adını verdiği bu lezzet, dönemin Amerika’daki Marshall yardımlarının etkisiyle halk arasında farklı bir algı yarattı ve zamanla Marşal ismiyle anılmaya başladı.
İlk reçeteyi oluşturan ve pastanın lezzetini şekillendiren Rasim Öztat’ın mirası, çocuklar ve torunlarının girişimiyle Marşal ve Marshall markalarıyla tescil altına alındı; böylece asırlık lezzetin korunması sağlandı. Ancak son dönemlerde başka bir pastanenin, mucidin kendisi olduğuna dair iddialarını müşterilere söyleyerek halkı yanıltma çabası üzerine Ulus Pastanesi, mirası sahiplenmeye çalışan ilgili firma hakkında hukuki süreç başlattı.
Açıklama doğrultusunda, söz konusu firmanın Ulus Pastanesi’nin 6 Mayıs’taki açıklaması sonrasında ismini değiştirerek yol alması eleştiriyle karşılandı. Ancak kendi özgün markasının tescilini almak yerine, başkasının tarihinde var olmayı seçtiği ve kendi adının yanına Ulus’a ait Marşal markasını ekleyerek tescil başvurusunda bulunduğu ifade edildi.
Ulus Pastanesi, marka tecavüzü iddiasıyla ilgili firmaya karşı ceza davası açtı ve bu karışımın ardından 100 yıllık hafıza ve mirasın korunması için süreci kararlı bir şekilde sürdürdüğünü belirtti. Marşal markasının yalnızca bir isim olmaktan öte; tarih, emek ve özgünlüğün simgesi olduğuna vurgu yapıldı. Biz kendi hikayemizi yazdık; gölgelerden çıkıp kendi lezzetimizi ve özgün ismimizi yaşatmaya devam edeceğiz.
Ulus Pastanesi’nin mesajında; gerçek güç, kendi markasıyla var olmanın ve kendi adını taşımanın önemine dikkat çekildi. Kendine ait markayla güçlenmenin mümkün olmadığı durumlarda bile başkasının adıyla övünmenin geçerli olmadığını vurgulayan açıklama şöyle sürdü: “Marşal pastası, Bursa’ya imzasını atmış bir asırdır ve Ulus Pastanesi’nin adına yaşamaya devam ediyor.

