İzmir’de yaşayan 59 yaşındaki iş insanı Gülten Ünveren, sosyal medyada gördüğü dairesel bir reklamla karşılaştığı faizsiz kredi teklifine tıklamasıyla birlikte büyük bir dolandırıcılığın kurbanı oldu. Bankanın adını kullanan sahte reklam, Ünveren’in hesabının bulunduğu banka üzerinden yapıldığı için güven telkini sağladı ve kısa sürede dolandırıcılar tarafından aranmasına neden oldu.
Telefonla temas kuran dolandırıcılar, önce Ünveren’e kullanabileceği kredi miktarını bildirdi; ardından mobil bankacılığa giriş yapmasını ve bazı işlemleri uygulamasını istedi. Ünveren, uyarılarla şüphelenmeden bu talimatları yerine getirdi. Bildirimlere cevap vererek işlemleri onayladı ve bu süreçte sanal bir kredi kartı oluşturuldu. Böylece mevcut kredi kartındaki 800 bin TL’lik limit, bu sanal karta aktarıldı.
Dolandırıcılar, sanal kart üzerinden işlemleri yönlendirerek Ünveren’in hesabından 709 bin TL değerinde bir vergi borcunun İstanbul Esenyurt Vergi Dairesi’ne ödenmesini sağladı. Olayı fark eden Ünveren, ikinci bir işlemde 89 bin TL’lik borcun ödemeye çalışıldığını gördü ve derhal telefon görüşmesini sonlandırdı; ardından bankayı arayarak konuyu bildirdi. Banka yetkilileri ise hesaplarda şüpheli bir hareket görmediklerini savundu ve görüşmeyi sonlandırdı.
Durumun farkına varan Ünveren ve avukatı savcılığa suç duyurusunda bulundu. Olay sonrası Ünveren, dolandırıcılara karşı adalet arayışına devam ediyor.
Faizsiz kredi reklamına aldanıldığı iddia edilerek dolandırıcılık vakasınde Ünveren, sosyal medyada üç ay ertelenmiş ve faizsiz kredi imkanı sunan bir banka ilanı gördüğünü belirtti. Bankanın uzun süredir çalıştığı, güven duyduğu bir kurum olduğunu söyleyen Ünveren, başvuru işleminin ardından kendisine hemen dönüş yapılarak kredi talebinin değerlendirildiğini ve ihtiyaç duyulan tutarın temin edilebileceğini ifade eden bir görüşmeye tabii tutulduğunu kaydetti. Arayan kişi, “İhtiyacınız olan miktarı söyleyin” diye sordu; ardından mobil bankacılık uygulamasına girip işlemleri onaylamasını istedi.
Ünveren, gelen bildirimlere karşı dikkatli davranmadığını ve bu bildirimleri onayladığını anlattı. Dolandırıcılar, üç bildirim üzerinden sanal kart oluşturarak 800 bin TL’lik limiti bu karta aktardı. Sanal kart üzerinden yapılan işlemlerde 709 bin TL’lik borcun Esenyurt Vergi Dairesi’ne ödendiğini ifade eden Ünveren, kart aktivitesini incelemek üzere bankayı aradığında “Hesaplarınızda hareket bulunmuyor” yanıtını aldı. Ancak bu süreçte herhangi bir işlemin durdurulmadığını ve kredinin aktarımının kesilmediğini belirtti.
Avukat Seçil Tercan sunumunda, olayın ustaca planlandığını ve dolandırıcıların el çabukluğu ile sistemli hareket ederek mağdurun dolandırıldığını ifade etti. Tercan, kredi kartından oluşturulan sanal kart aracılığıyla çekilen limitin, bankanın vergi dairesine aktarıldığını ve vergi dairesine yapılan bu ödeme yöntemiyle “para kırdırma” olarak bilinen tekerrürlü cezai süreçlerin oluşmamasını sağladıklarını savundu. Durumun güvenlik zafiyeti oluşturduğunu vurgulayan avukatlar, savcılığa başvuru ve banka aleyhine tazminat talepleriyle hukuki yollara başvurulacağını kaydetti.
